
Ev Sahiplerinin Hangi Hallerde Tahliye Hakkı Var?
26 Şubat 2024
Seri Muhakeme Usulü Nedir?
1 Nisan 2024ANLAŞMALI BOŞANMANIN HUKUKİ NİTELİĞİ ve MAHİYETİ NEDİR?
Boşanma evlilik birliğini sona erdiren nedenlerden biridir. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu 161 ve devamı maddelerinde evlilik birliğinin boşanma yönünden sonlandırılma nedenleri sayılmıştır. Boşanma, hukukumuzda genel ve özel sebeplere bağlanmıştır. Zina, terk, hayata kast, pek kötü veya onur kırıcı davranış, suç işleme ve haysiyetsiz hayat sürme ile akıl hastalığı boşanmanın özel sebepleri olarak sayılırken genel sebep ise Medeni Kanun’un 166. Maddesinde evlilik birliğinin temelden sarsılması olarak düzenlenmiştir.
Bunun yanında eşlerin evlilik birliğini sonlandırma hususunda anlaşmış olmaları ve kanunda öngörülen şartların da sağlanması halinde anlaşmalı boşanma imkanı bulunmaktadır.
“Evlilik en az bir yıl sürmüş ise, eşlerin birlikte başvurması ya da bir eşin diğerinin davasını kabul etmesi hâlinde, evlilik birliği temelinden sarsılmış sayılır. Bu hâlde boşanma kararı verilebilmesi için, hâkimin tarafları bizzat dinleyerek iradelerinin serbestçe açıklandığına kanaat getirmesi ve boşanmanın malî sonuçları ile çocukların durumu hususunda taraflarca kabul edilecek düzenlemeyi uygun bulması şarttır…”
Dayanak maddede de görüldüğü üzere tarafların evlilik birliğini sonlandırmaya dair irade beyanlarını serbest bir şekilde aile mahkemesi hakimine de sunmaları ve hakimde tarafların söz konusu evliliğin yürütülemeyeceğine dair kanaat oluşması gerekmektedir.
Anlaşmalı boşanma davalarında tarafların ortak iradelerini yansıtır bir protokol hazırlamaları gerekmektedir. Protokolde yer alan tüm hükümler üzerinde tarafların anlaşmış olması gerekmektedir. Tarafların tüm maddelerde anlaşmış olmalarına rağmen mahkeme süresince anlaşmazlığa düşmeleri ve davanın çekişmeli boşanmaya dönme ihtimali bulunmaktadır. Kaldı ki tüm maddelerde anlaşmış olmalarına hatta mahkemece kararın verilmiş olmasına rağmen taraflar sonradan anlaşmadan dönebilir. Bunun yanında istinaf, temyiz gibi kanun yollarına başvurma hakları da bulunmaktadır.
Bu kapsamda anlaşmalı boşanma davalarının çekişmeli yargı işi mi yoksa çekişmesiz mi olduğu yönünde farklı görüşler bulunsa da Yargıtay anlaşmalı boşanmaları dava olarak kabul eder. Yargıtay’ın bu görüşü bir yönüyle de isabetlidir. Tarafların her zaman anlaşmadan dönme ve anlaşmalı boşanma davasının çekişmeli boşanma davasına dönüşme imkânı bulunmaktadır.
ANLAŞMALI BOŞANMANIN ŞARTLARI
Anlaşmalı boşanma davasının açılabilmesi için iki temel şart bulunmaktadır. Süre ve ortak irade şartı.
Resmi nikah tarihinden itibaren 1 yılın doldurulması halinde taraflar Türk Medeni Kanunu madde 166 uyarınca anlaşmalı olarak boşanma davası açabilirler. Evlilik tarihi üzerinden 1 yıl geçmemiş olması halinde ilgili kanun maddesine dayanılarak anlaşmalı boşanma davası açılması mümkün değildir. Bu 1 yıllık sürenin dava açılış tarihi itibariyle doldurulmuş olması aranmaktadır.
Diğer bir şart ise ortak iradedir. Eşlerin boşanmanın tüm sonuçları hususunda anlaşmış olmaları gerekmektedir. Ortak irade, protokolün imzalamak ve dava süresinde de bu iradesini devam ettirdiğini göstermek ve ayrıca hakimin yapacağı değişiklikleri de kabul etmek şeklinde gösterilir.
Kural olarak aile mahkemesi hakimi tarafların boşanma kararlarıyla ve kabulleriyle bağlı değildir. Boşanma davasının açılması sonrasında hakim somut olayı inceler ve tarafların kabul beyanları bulunsa dahi sonuç olarak boşanma kararı vermeyebilir. Anlaşmalı boşanmada hakim tarafların kabul beyanlarına itibar ediyor olsada hakimin protokol üzerinde değişiklik yapma hakkı bulunmaktadır. Ancak tarafların bu değişiklikleri kabul etmesi halinde geçerli olacaktır. Tarafların hakim tarafından yapılan değişiklikleri kabul etmemesi halinde ise dava çekişmeli boşanma davasına dönecektir.
PROTOKOL HAZIRLANMASINDA DİKKAT EDİLECEK HUSUSLAR
Taraflar kendi aralarında boşanmanın tüm sonuçlarını içerir bir protokol hazırlayarak bunu dava dilekçelerine ekleyerek mahkemeye sunarlar. Boşanmanın tüm asli konularında tarafların anlaşmış olması ve bu hususların protokolde açık ve net bir şekilde düzenlenmiş olması gerekmektedir. Protokol hazırlığında dikkat edilecek en önemli noktalardan biri de herhangi bir hakkın saklı tutulmasıdır. Bir haklı saklı tutmak o hususta anlaşmanın sağlanamadığını gösterir. Bu sebeple anlaşmalı boşanma kararı verilemeyecektir. Protokoldeki her bir maddenin açık olması ve tarafların ortak iradesini yansıtması önem arz etmektedir.
Anlaşmalı boşanma davasında en önemli husus hazırlanan protokoldür. Söz konusu protokolde yer verilen bir ifade dahi davanın çekişmeli yargıya dönmesine veya ileride taraflar arasında yeni bir uyuşmazlığın ortaya çıkmasına sebebiyet verebilir. Bu nedenle protokol hazırlığında uzman bir avukat desteği almak önem arz etmektedir.
Taraflar protokoldeki her bir maddede anlaşmış olmalılardır. Duruşma sırasında tarafların herhangi bir maddede anlaşamadığı görülürse dava çekişmeli boşanmaya döner. Buna karşın taraflar söz konusu protokole kanuna ve ahlaka aykırı olmamak üzere istedikleri hükümleri ekleyebilirler. Eğer ortak bir çocuk varsa yalnızca velayet hakkına sahip olmayan ebeveyn ile değil diğer tüm aile üyeleriyle kişisel ilişki kurulması yönünde hükümlerde eklenebilir. Ancak bu hususta dahi çok açık ve net ifadeler kullanılmasında büyük fayda vardır.
Hazırlanan protokol tarafların iradesi ile hazırlanmış olsa dahi yukarıda da açıklandığı üzere hakim bazı değişiklikler yapma yetkisine haizdir. Ancak hakim tarafından yapılan değişikliklerin hüküm ve sonuç doğurabilmesi için taraflarca kabul edilmelidir.
PROTOKOLÜN GEÇERSİZLİĞİ
Anlaşmalı boşanma davalarının iki temel şartının bulunduğundan yukarıda bahsetmiştik. Evlenme tarihinden itibaren 1 yılın dolmuş olması ve ortak irade beyanı. Eşlerin ortak iradelerinin bizzat hakim önünde açıklanması ve söz konusu iradelerin özgürce açıklandığının hakim tarafından değerlendirilmesi gerekmektedir. Söz konusu zorunluluk irade sakatlığı iddialarını bertaraf etmek için önemlidir.
İrade sakatlığının (yanılma, hile, aldatma ve korkutma) varlığı halinde anlaşmalı boşanma kararı verilemeyecek, söz konusu protokol geçersiz olacaktır. Söz konusu iddia temyiz aşamasında dahi ileri sürülebilmektedir. Protokolün imzalanmasında irade sakatlığı boşanmaya ilişkin hükmün geçerliliğini etkilemeyecek ancak diğer hükümlerin kısmen veya tamamen iptalini mümkün kılabilecektir.
Protokolü geçersiz kılabilecek bir diğer husus muvazaadır. Protokolün muvazaalı olması halinde söz konusu muvazaalı işlemden zarar gören üçüncü kişinin bunu ileri sürmesi halinde tasarrufun iptali ve dolayısıyla protokolün kısmen veya tamamen geçersizliği mümkündür.
DAVAYI KİMLER AÇABİLİR
Türk Medeni Kanunu madde 161 ve devamında düzenlenen boşanma sebeplerine dayalı boşanma davasında kusurlu eşin davayı açması beklenir. Ancak şartların sağlanması halinde anlaşmalı boşanma davasının açılmasında kusur aranmaz. Çekişmeli yargı işi olarak görülmesinden dolayı taraflardan biri tarafından dilekçenin hazırlanması ve her iki eşinde ortak iradesini gösterir boşanma protokolünün dilekçeye ek olarak sunulması ile anlaşmalı boşanma davası açılabilecekler.
DAVA AÇMA SÜRESİ
Anlaşmalı boşanma davası ancak evlilik tarihinden itibaren 1 yıl geçmesiyle birlikte açılabilecektir. Bir yıl dolmadan 166.maddenin ilgili hükmüne dayanılarak anlaşmalı boşanma davası açılması halinde dava reddedilecektir.
GÖREVLİ ve YETKİLİ MAHKEME
Son olarak anlaşmalı boşanma davalarında incelenecek konu görevli ve yetkili mahkeme konusudur. Yukarıda birçok kez tekrar ettiğimiz gibi görevli mahkeme Aile Mahkemesidir.
Yetki hususunda ise Türk Medeni Kanunu madde 168’de seçimlik yetki düzenlenmiştir. Söz konusu maddeye göre dava eşlerden birinin yerleşim yeri mahkemesinde açılabileceği gibi dava açılmadan önce son defa 6 aydan beri birlikte oturdukları yer mahkemesi de yetkilidir.
Av. Damla Hazal BİRGİ